14 Aralık 2017 Perşembe

Kul-ALLAH ilişkisine farklı bir bakış



Özünde ve işinde iyiliği sonsuz olan ALLAH'ın adıyla,

Geçtiğimiz günlerde kıldığım bir sabah namazının dua ve tefekkür kısmında (son oturuş) ALLAH'ı övmeye ve O'na şükretmeye kelimeler ve cümleler arıyordum.Onun üzerimdeki nimetlerini sayıp bunları bana verdiği için teşekkür etmeyi düşünüyordum.Son zamanlarda da ALLAH'a nida ederken "Efendim" kelimesini sıkça kullanmaya başlamıştım.Bu iki durumun bir araya gelmesi ALLAH'ın bana lütfu üstüne bir lütfu oldu.Bunun neresi lütuf peki?

Ben bu duruma lütuf diyorum çünkü bu beni tefekkürde farklı bir boyuta taşıdı.Düşünün ki bir efendi ve bir kul var.Efendi statüsü gereği ondan üstün ve her zaman ona emreden konumundadır.Kul ise efendisi için bütün gün çalışıp,uğraşıp onun hoşnutluğunu kazanmaya çalışır durumdadır.Bu bizim çevremizde ve tarihi süreçte gördüğümüz klasik toplumsal statülerdir.Ancak kul-efendi ilişkisi konu ALLAH(Rab) ve insan ilişkisi olunca klasik anlayışımıza uymayan bir ilişkiyle karşı karşıya kalıyoruz.

ALLAH yani Efendimiz bizi yaratıyor,bizi anne rahminde kararlı bir yerde büyütüyor(Mürselat/20-21),ihtiyacımızı orada karşılıyor,bizi dünyaya getiriyor,anne ve babamıza bizi büyütmesi ve koruması için içgüdü veriyor,bizi her daim koruyor,kolluyor,gözetiyor,yediriyor,içiriyor,mutluluk ve huzur veriyor,sevgi-saygı ve hazları veriyor,bizi güldürüyor,akıl ve bilinç veriyor,konuşma yeteneği, sonbaharda ağaçları görme yeteneği,kuşların sesini duyma yeteneği,sevdiğiniz insana yahut bir kediye dokunup hissetme yeteneği,vücudumuza muhteşem bir nizam veriyor ki bizim bu nizamın neredeyse hiçbir yerine müdahale etmemize gerek dahi kalmıyor.Özetle, sayısını tahmin dahi edemeyeceğimiz birçok nimet...(hayatınızı gözünüzün önünden bir film şeridi gibi geçirin)

Peki tüm bunları yapan kim? Rabbimiz yani Efendimiz. Efendi kulu için sayısız uğraşlar(nimetler) veriyor,hem de milyarlarca kuluna ayrı ayrı veriyor. Siz hiç kuluna bu emeği veren bir efendi gördünüz mü? Ya da siz hiç kulunu seven ve umursayan bir efendi gördünüz mü?

Peki ya kul? Siz hiç efendisinin hoşnutluğunu aramayan ve onun için bir şeyler yapmayan bir kul gördünüz mü? Ya da Efendisini reddeden bir kul(nimetlere rağmen)? Bu nasıl bir ilişkidir? Kul efendisi için kılını kıpırdatmıyor,Efendi kulu için onun yararına,onun iyiliğine her saniye her an bir iş-oluş gerçekleştiriyor.Sen ne güzel bir efendisin, ey Efendim! Ya sen kul,sen neden bu kadar nankörsün? Hadi sen de Efendin için onun rızası için bir şeyler yapsana elinden ne geliyorsa! Teşekkür et mesela arkadaşına,annene-babana ettiğin gibi.Ve ona kulluk et ve takdir et büyüklüğünü hakkıyla.Bu fakir sussun da Rab konuşsun artık.

14:34 -    O, Kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size verdi. Allah'ın nimetini saymak isterseniz sayamazsınız! Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür.
22:66 - Size (ilk defa) hayat veren, sonra öldürecek olan, sonra da yeniden diriltecek olan O'dur. İnsan gerçekten pek nankördür. 
55:16 -    O halde siz, Rabbinizin hangi ni’metlerini yalanlıyorsunuz?
2:152 - O halde beni anın, ben de sizi anayım. Bana şükredin de nankörlük etmeyin. 
11:123 -   Göklerin ve yerin gaybını bilmek Allah'a mahsustur. Bütün işler ona döndürülür. Öyle ise ona kulluk et ve ona tevekkül et. Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir.
21:94 -     İnanmış olarak yararlı iş işleyenin emeği inkâr edilmeyecektir. Biz şüphesiz onu yazmaktayız.
53:62 -      Haydi ALLAH'a secde edin, ve O'na kulluk edin. 

Dipnot : Bu yazı aynı zamanda bir özsesleniştir.

Övgü ve şükür sadece ALLAH'adır.